İran’a “içerden saldırı” ve ülkemizdeki siyonistler!

Dün gece siyonist rejim İran’a saldırdı. 

Bütün sözde uluslararası hukuku ayaklar altına alarak yaklaşık 21 aydır Gazze’de soykırım savaşı yürüten işgalci israil, terör devleti ABD’nin desteği ile İran’ı vurdu.

                              ●

Rahmetli İBDA Mimarı Kumandan Salih Mirzabeyoğlu cezaevinden çıktıktan sonra Haliç Kongre Merkezinde verdiği “Adalet Mutlaka” isimli konferans-sohbetinde tam olarak şöyle demişti:

“İşte evrensel ilkeler filan.. İyi tatlımda bu evrensel ilkelerin içine bunlar niye girmedi? Öyle değil mi? Bu evrensel ilkeler palavrasınıda bir tarafa bırakalım. Evrensel ilkeler falan diye bir şey yok! Burada hakim olanın koymuş olduğu kurallar var. Uyarsan uyarsın, uymazsan uydururlar. Bu kuralların da mânâsı budur!”

İşte bugün, ABD desteğiyle işgalci rejimin yaptığı, Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun “uymazsan uydururlar” dediği durum…

                              ●

İşgalci israil İran’ı savaş uçakları ile vururken, İran içerisinde de Mossad ve devşirilmişler aracılığıyla operasyonlar yürüttüğü de ortaya çıktı. 

Tahran yakınlarında Mossad’ın bir İHA üssü kurduğu ve buradan operasyonlar yaptığı, İran’ın askeri liderlerine ve nükleer bilim adamlarına yönelik saldırılarını da “içerden” yaptığı medyada yer aldı. 

Yani içerdeki ajanlar ve devşirilmişler aracılığıyla İran çok büyük kayıplar verdi. Ve hâlen siyonist rejim İran’ı vurmaya devam ediyor. 

Bu konu ile ilgili zaten medyada ve televizyonlarda eli sopalı uzmanlar(!) her türlü bilgiyi veriyorlar-verecekledir.

Benim dikkatinizi çekmek istediğim nokta başka…

                               ●

İşgalci israil 7 Ekim’de Gazze’ye yönelik soykırım savaşını başlattığında ülkemizden işgal ordusuna -tesbit edilebilen- 4 bin civarında -tesbit edilemiyen belki daha fazla- siyonist gitti. 

Bunlar Gazze’de işgalci israil ordusunda bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları katlettiler. Ve birçoğu da hiçbir şey olmamış gibi elini kolunu sallayarak tekrar aramızda yaşamaya devam ediyorlar.

Bu katiller sürüsü şu an aramızda, belki bir sokak ötemizde, belki mahallemizde, belki de şehrimizde.

Gözlerini kırpmadan Gazze’de Müslüman çocuklarını katleden bu şerefsiz sürüsünü bizim çocuklarımızı da katletmekten ne veya kim alıkoyacak?

Bu ülkenin cumhurbaşkanından, siyasi parti liderlerine kadar ifade edilen şey işgalci israil’in bir sonraki hedefinin Türkiye olduğu gerçeği de ortada dururken…

Ülkemizdeki siyonistlerden daha önemli bir milli güvenlik sorunu var mı?

HÜDA-PAR’ın TBMM’ye verdiği ülkemizdeki siyonistlerle ilgili kanun teklifi neden sümen altı edilir?

Büyük Doğu Akıncıları Derneği’nin öncülüğünde Müslüman Anadolu halkının “Ülkemde Siyonist İstemiyorum” eylemlerine neden sırt dönülür?

İşgalci israil’in İran saldırısı da göstermiştir ki şu an için ülkemizdeki en önemli mevzu; Türkiye’deki siyonistlerin vatandaşlıktan çıkarılmaları ve mallarına savunma sanayiinde kullanılmak üzere el konulmasıdır….

“Ülkemde Siyonist İstemiyorum” mevzu gündemimizin en üst sırasını meşgul etmelidir.