Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘IŞİD’ veya ‘gruplar’ aracılığıyla: İran Suriye’deki nüfuzunu nasıl yeniden tesis etmeyi planlıyor?

İran ve Arap politikaları uzmanları, Tahran’ın, özellikle Batı ve ABD ile olan bölgesel ve uluslararası ilişkilerinde bir koz olarak hizmet eden hayati bir etki alanını kaybettikten sonra “umutsuzca” çeşitli yollarla Suriye’nin içlerine yeniden girmeye çalıştığını düşünüyor.

İran ve Arap politikaları uzmanları, Tahran'ın, özellikle Batı ve ABD

Uzmanlar “Dönüş yolları İran’a düşman taraflar üzerinden geçen yollar da dahil olmak üzere çok çeşitli ve bu bağlamda en şaşırtıcı olanı Suriye içinde birkaç bölgeye yayılmış olan IŞİD” dedi.

Bazı uzmanlar “Devrim Muhafızları’nın yakın zamana kadar İranlı milislerin savaştığı gruplarla, son haftalarda Şam’daki geçici otoritenin paylaşımı, güçlerin ve askeri mevzilerin dağılımı konusunda çıkan anlaşmazlıkların ardından Heyet Tahrir el Şam’dan kopan gruplarla bir ittifak ya da işbirliği kurmaya çalışabileceğini” öne sürüyor.

Uluslararası ilişkiler uzmanı Aslan El Huri, “Tahran şu anda sadece Suriye’deki nüfuzunu yeniden kazanma konusunda iddialı değil, aynı zamanda eski rejime bağlı unsurların yoğunlaştığı bölgelerde bazı gruplarını gizli tutmak istiyor” dedi ve ekledi: “Tahran sadece Suriye’deki nüfuzunu yeniden kazanma konusunda iddialı değil, aynı zamanda bazı gruplarını ifşa etmemek istiyor.

Okumadan Geçme  Kafir Esed rejiminin devrilişi Şam'da halk tarafından büyük bir coşkuyla kutlandı

El Huri, “Bu grupların, eski rejimle işbirliği yapan ya da ona bağlı olan ancak son dönemde geri adım atan bazı grupların yeniden örgütlenmesinde rol oynaması muhtemeldir” dedi.

El Huri, “Devrim Muhafızları ile İran’a temelden düşman olan oluşum ve gruplar arasında Suriye içlerine yeniden girme çabası içinde çok yönlü bir işbirliği olması muhtemeldir” dedi.

Bunlardan en önemlisinin şu anda Suriye’de birkaç bölgede yoğunlaşmış olan IŞİD olduğunu belirten El Huri, bu örgütle DMO arasında lojistik işbirliği ya da başka yollarla dolaylı bir ittifak olabileceğini ve Tahran’ın Suriye denkleminde, özellikle de ABD ve Avrupa ülkeleriyle diyaloğunda varlığını güçlendirmesini sağlayacak ilan edilmemiş bir karta sahip olabileceğini söyledi.

Tahrir el Şam’a bağlı olan ancak Şam’daki geçici otoritenin paylaşımı, güçlerin ve askeri pozisyonların dağılımı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle kısa süre önce ayrılan silahlı gruplarla iletişim ve ittifak olasılığına işaret eden el Huri, “Tahran’ın kullandığı geri dönüş araçları arasında daha önce kendisiyle anlaşmazlık içinde olan ve savaşan taraflarla işbirliği de var” dedi.

Okumadan Geçme  Kaşgay prensi olarak bilinen Khosrov Bahaduri Kaşgayin İran rejimi tarafından tutuklandı

İran konusunda uzman bir siyasi analist olan Taher Ebu Nidal, “İran’ın Suriye’ye dönüşünün en önemli yollarından biri, mezhep çatışmaları ve ülkedeki milis kalıntıları üzerine bahis oynamaktır” dedi.

“Tahran’ın Suriye’yi kaybetmesi, Irak’la sekiz yıl süren savaştaki yenilgisinden daha az önemli değil” dedi.

Ebu Nidal, “İran’ın hâla kontrol ettiği uyuyan hücreler önümüzdeki dönemde bir rol oynayacak, özellikle de bazı unsurları, tamamen rehabilite edildikten sonra İran varlığını dayatmak için doğru zamanda kullanılmak üzere, dini veya mezhepsel temelde etkilenenlerden yeni gruplar kurma konusunda deneyime sahip olduğu için” dedi.

Okumadan Geçme  "Ben Türk'üm" diyen İran'ın 9. cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan kimdir?

“Suriye’deki bazı İranlı milislerin geri çekilmesi köklerinin tamamen kazındığı anlamına gelmiyor” diyen Ebu Nidal şöyle devam etti: “Aksine, yeniden canlanmalarına hazırlık olarak ortadan kaldırılmalarını önlemek amacıyla gizlenmeleri için çaba sarf ediliyor.

Tahran geçtiğimiz yıllarda bu milislere milyarlarca dolar harcadı ve hala saklanmakta olan eski rejimle ilişkili kuruluşların kalıntılarıyla anlaşmalar yaparak geri dönüşlerini sağlamak için köklerine güveniyor” dedi.

Ebu Nidal, “İran’ın bu kabiliyetlerinin yeniden canlanmasını engelleyen çıkmaz, iç ekonomik krizler, İran para biriminin eşi benzeri görülmemiş devalüasyonu, iç baskılar ve özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’a gelişiyle birlikte uluslararası gelişmeleri takip etmekle meşgul olmaktır” dedi.