Dünya Uygur Kongresi X’te yayınladığı bir yazıda, “Dünya Uygur Kongresi İcra Kurulu Başkanı Ruşen Abbas, tüm tedarik zincirlerinin bu zulümlerin suç ortağı olmamasını sağlamak ve Amerikalı tüketicileri bilmeden Uygur soykırımını desteklemekten korumak için çabaların sürdürülmesi çağrısında bulunuyor” dedi.
https://twitter.com/UyghurCongress/status/1853340754216677543
Rushan Abbas’ın açıklaması, ABD gümrük yetkililerinin Uygurların köle olarak çalıştırılmasına karıştıkları gerekçesiyle Amerikalılarla ticaret yapması yasaklanan Çinli şirketler listesine üç tekstil üreticisini daha ekleme kararının ardından geldi.
Esquel Group, Guangdong Esquel Textile Co., Ltd. ve Turpan Esquel Textile Co. tarafından üretilen ürünlerin ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın yakın zamanda yaptığı bir açıklamayla teyit edildiği üzere ABD’ye ithalatı yasaklandı. Açıklamaya göre, Esquel Group’un merkezi Hong Kong’da bulunurken, Guangdong Esquel Textile Guangdong eyaleti dışında faaliyet gösteriyor. Turpan Esquel Textile, Çin işgal altında olan, Uygur ve diğer Müslüman Türk halklarının zorla çalıştırma, toplu gözaltı ve zorunlu çalıştırmaya tabi tutulduğu Doğu Türkistan’da yer almaktadır. Bu eylem, ABD’nin tedarik zincirlerinde zorla çalıştırma ile bağlantılı insan hakları ihlallerini ele alma konusundaki kararlılığının altını çizmektedir.
Uygur köle işçiliği, başta Doğu Türkistan olmak üzere işgal altındaki Uygur Müslümanlarının ve diğer Müslüman Türk halklarının sistematik olarak sömürülmesi anlamına gelmektedir. Bu topluluklardan bireylerin tekstil, tarım ve imalat dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde zorla çalıştırıldıklarını gösteren raporlar ortaya çıkmıştır.
Bu durum, dünyanın dört bir yanındaki insan hakları örgütleri ve hükümetler tarafından yaygın bir şekilde kınanmıştır.
Doğu Türkistan’daki şartlar, Çin hükümetinin Uygur nüfusunu kontrol ve asimile etmeye yönelik politikaları nedeniyle uluslararası dikkatleri üzerine çekmiştir. Yaklaşık 2017 yılından bu yana, üç milyondan fazla Uygur ve diğer Müslüman Türk halklarının sözde “yeniden eğitim kamplarında” suçsuz yere alıkonulmakta ve her türlüinsanlık dışı muamele ile işkencelere tabi tutulmaktadırlar.
Bu kampların Çin Komünist Partisi’ne sadakati aşılamak, dini uygulamaları bastırmak ve Han Çin kültürel normlarını teşvik etmek için tasarlandığı bildiriliyor.