Son zamanlarda daha fazla sayıda Uygur Türk’ü ve Ahıskalı kardeşimizin herhangi bir gerekçe ve açıklama olmaksızın idari gözetim altına alındığı gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Gözetim altına alındıktan sonra, Türkiye topraklarındaki Geri Gönderme Merkezlerinde belirsiz bir süre boyunca idari gözetim altında tutulmaktadırlar. Birçoğunun ülkede yaşamak ve kalmak için gerekli tüm evrakları mevcuttur.
Son olarak 1971 doğumlu Hocamniyazov Kurbancan isimli kardeşimiz; ailesiyle birlikte yedi yıldır Türkiye’de yaşamasına, pasaportu, çalışma vizesi, gayrimenkulü, şirketi ve süresiz oturma izni olmasına karşın benzer bir durumla karşılaşmıştır.
Mübarek Ramazan ayında umre yapmak için Mekke’ye gitmiş ve tekrar ülkeye geri dönmek için Ankara Esenboğa Havalimanı’na geldiğinde hakkında yurt içi giriş yasağı bulunduğu ifade edilerek yurda girişi yasaklanmıştır. Hakkında verilen yurt içi giriş yasağı nedeniyle kendisi iki haftayı aşkın bir süre Ankara Esenboğa Havalimanında tutulmuş ve oradan da Akyurt Geri Gönderme Merkezine gönderilmiştir.
Hocamniyazov Kurbancan hakkındaki yurt içi giriş yasağı verilmesinin gerekçesi ise “G-87 tahdit kodu” olarak bildirilmiştir.
G-87 tahdit kodu son günlerde Türkiye’de ucu açık, belirsiz bir hâl almaya devam ediyor. İktidar mahfilleri açısından bu kod meselesi (G-87) çok pratik ve etkili bir yöntem olarak “Türkiye’den kaçırtma” formulü olarak kullanılmaktadır.
Bu konuda maalesef birçok mağdur Geri Gönderme Merkezlerinde tutuluyor ve deyim yerindeyse hayatları kararıyor.
Şu anda Akyurt GGM’de bulunan ve sınır dışı edilme ile karşı karşıya olan Uygur Türkü Hocamniyazov Kurbancan hakkında da tahdit kaydının tesis edilmesine yönelik dayanak gerekçe sunulmamıştır.
Hangi suçtan dolayı bu kararın verildiğine dair hiçbir gerekçe yokken direkt G-87 tahdi kodu ile sınır dışı edilmek için GGM’nde tutulmaktadır.