Nöbetçi Eczaneler
Uygur Adalet Arşivleri Başkanı Bahtiyar Ömer, film festivali sırasında gösterilen filmin Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da inşa ettiği toplama kamplarındaki mahkumların ele alındığını ve cezaevlerindeki yaşamdan resimlerin gösterildiğini söyledi.
Film festivalinde ayrıca Uygurları konu alan “All Static&Noise” ve “Behind the Mask” filmleri de yer alıyor. Bahtiyar, gözlükle izlenen filmin, bazı insanların kendilerini toplama kamplarının içindeymiş gibi hissettikleri için film sırasında ağlattığını söyledi. Uygur soykırımına uğrayan Uygurlara bakmaya bile cesaret edemediler.
Filmin özgünlük duygusu yüksek olduğu için, bazı uzmanlar daha önce Türkiye, Japonya ve Tayvan’da gösterildiğinde “Bu sahneler canlı mı çekiliyor?” gibi sorular bile sordular. Bahtiyar konuşmasında, önümüzdeki günlerde dünyanın çeşitli yerlerinde 3D filmler göstermeyi planladığını söyledi.
2014 ve 2016 yıllarında Çin’de iki kez hapishanede hapsedilen ve şu anda Norveç’te yaşayan Uygur Türkü Mustafa Muhamedin, filmin kendisine eski anılarını hatırlattığını söyledi. Konuşmasında, filmin Çin halkının Uygurlara karşı uyguladığı acımasız baskıyı gerçekçi bir şekilde ifade ettiğini, Uygur meseleleriyle ilgilenen kişilerin filmi izledikleri takdirde toplama kamplarındaki ciddi trajedileri hissedebileceklerini vurguladı
Bahtiyar Ömer’e göre, “Sanal Gerçeklikte Uygur Esir Kampı” adlı 3D videonun insanlar üzerinde güçlü bir etkisi var. Esir kamplarının, sorgu odasının, ceza odasının, gözlem odasının, gözaltı odasının vb. yapısını gerçekçi bir şekilde tasvir ediyor. Filmi izleyen insanlar kendilerini o ortamın içinde hissedebildiler. Konuşmasında, bu filmi yapmanın asıl amacının Uygur soykırımı, Uygur zorunlu çalıştırma ve ceza kampları konusunu daha üst düzeyde uluslararası hale getirmek olduğunu söyledi.
