Hak grupları Pekin’i, Doğu Türkistan’ın batı bölgesinde sayıları 10 milyon civarında olan ve çoğunluğu Müslüman olan Uygurlara yönelik, kamplarda zorla çalıştırma da dâhil olmak üzere, yaygın suiistimallerde bulunmakla suçluyor.
Pekin her türlü suiistimali şiddetle reddediyor.
Cenevre’deki BM İnsan Hakları Konseyi’nde konuşan Turk, “Hükümeti, Doğu Türkistan ve Tibet bölgeleri de dahil olmak üzere temel hakları ihlal eden yasalar, politikalar ve uygulamalarla ilgili olarak Ofisim ve diğer insan hakları organları tarafından yapılan tavsiyeleri uygulamaya çağırıyorum” dedi.
Çin’in Cenevre’deki diplomatik misyonu yorum talebine hemen yanıt vermedi.
Çin, 1950 yılında feodal serflikten “barışçıl kurtuluş” olarak tanımladığı bir şekilde Tibet’in kontrolünü ele geçirdi. Ancak uluslararası insan hakları grupları ve sürgünler, Çin’in Tibet bölgelerindeki baskıcı yönetimini rutin olarak kınamaktadır.
Ofisinin Pekin ile “diyalog” içinde olduğunu söyleyen Turk, insan hakları savunucuları, avukatlar ve “kavga çıkarmak ve sorun çıkarmak” suçlamasıyla gözaltına alınan diğer kişilerin serbest bırakılması çağrısında da bulundu.
Ağustos 2022’de dönemin BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet tarafından görev süresi sona ermeden saatler önce yayınlanan bir rapor, Çin’in Uygurları ve diğer Müslümanları gözaltına almasının insanlığa karşı suç teşkil edebileceğini ortaya koymuştu.