0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cibuti’nin İİT Suudi Arabistan Büyükelçisi nezdindeki Cibuti Daimi Temsilcisi Dya-Eddine Said Bamakhrama önderliğinde 25 ülke temsilcisi işgalci Çin’in yalan propagandasına katkıda bulunan bir Doğu Türkistan ziyareti yaptılar.

Uygur Hareketi yayınladığı basın açıklaması ile İİT’nin bu ihanet dolu ziyaretini kınadı.

Uygur Hareketi basın açıklamasında şunları kaydetti:

Uygur Hareketi (CFU), İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan (İİT) üst düzey bir heyetin Çin’e yaptığı son ziyareti kınamaktadır. Büyükelçi Dya-Eddine Bamakhrama’nın önderlik ettiği bu son ziyaret, Çinli yetkililerle “karşılıklı çıkarlar” ve “stratejik ortaklıklar” üzerine görüşmelerde bulunacaktı. Bu, İİT üyesi devletlerin insan haklarını korumaya yönelik ahlaki görevini baltalamakta ve Çin’in Uygur Müslümanlarına karşı acımasız eylemlerini istemeden meşrulaştırmaktadır.

Heyetin Çin’deki misyonu, Çin’in Doğu Türkistan’daki İslami uygulamalara yönelik sistematik yasağı ile birleşen Uygur Müslümanlarının karşı karşıya kaldığı devam eden soykırım ve insanlığa karşı suçları göz ardı ediyor. Doğu Türkistan’da din özgürlüğüne yönelik baskılar, devam eden vahşetin son derece rahatsız edici bir yönüdür. Zorla çalıştırma, kültürel baskı ve gözaltı kamplarına ilişkin raporlar, durumun ciddiyetini vurgulayarak derhal uluslararası eylem talep etmektedir. CFU, İİT üye ülkelerini diplomatik mülahazalardan ziyade insan haklarına ve ahlaki sorumluluğa öncelik vermeye çağırmaktadır.

İİT’nin Müslümanlara yönelik saldırıları ve İsveç’te Kuran’ın yakılması gibi diğer ülkelerdeki İslamofobiye yönelik önceki kınamaları, sessizliği ve hatta Çin’in Uygurlara karşı politikalarına verdiği destekle taban tabana zıttır. Bu tutarsızlık, İİT’nin dünya çapındaki Müslümanların haklarını ve onurunu savunma taahhüdünün güvenilirliğini zedelemektedir.

Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas, ziyareti kınadığını ifade ederek, “Çin’in İİT heyetinin ziyaretini manipüle etmesi, dezenformasyon kampanyasını ilerletmek ve devam eden Uygur soykırımını aklamak için hesaplanmış bir girişimdir. İİT üyesi devletler bu anlatının bir parçası olmalarına izin vererek kendi güvenilirliklerini baltalamakta ve adalet ve insan haklarını savunmakta başarısız olmaktadırlar. Dünya bu stratejik hamleye aldanmamalı ve İİT’yi pozisyonunu yeniden değerlendirmeye ve Uygur halkının haklarını ve onurunu gerçekten savunmaya çağırıyoruz” dedi.

CFU, uluslararası toplumu, özellikle de Müslüman dünyasını, Çin’in manipülatif taktiklerini görmeye ve Doğu Türkistan’da devam eden zulümlerin sona ermesini talep etmek için birleşmeye çağırıyor. Farkındalığın artırılması, hesap verebilirliğin sağlanması ve soykırımın durdurulması için Çin’e baskı yapılması için kolektif eyleme duyulan ihtiyacı vurguluyoruz.